Burdur günümüzde Antalya, Muğla, Denizli, Afyon ve Isparta illeriyle çevrili olup, antikçağda İsauria, Lykaonia ile doğudan, Pamphylia ile güneyden, Likya ve Karia ile batıdan Firigya ve Galatia ilede kuzeyden çevrili Pisidia antik coğrafyasında bulunmaktadır.
Burdur'un tarih öncesi (Prehistorik) geçmişi paleolitik çağlara kadar uzanmaktadır. Daha sonra sırasıyla Neolitik (8000 - 5500) Kalkolitik (5500 - 3200) çağlara ait somut buluntular Hacılar ve Kuruçay kazıları ile ortaya çıkmıştır.
İşte böylesine zengin bir prehistorik ve klasik çağlar arkeolojisine sahip Burdurlular 1950 yılların ortasında bir müze oluşturma çabasına girmiş. 1957 - 1960 yılları arasında dört sezon arkeolojik kazılar yapılan Hacılar Höyük ile bütün dünyanın dikkatini üzerine çekmiştir. Bu girişimlerin sonucunda Burdur Müzesi 1963 yılında resmen kurulmuştur. 12 Haziran 1969 yılında Müzenin bulunduğu yerde Şeyh Mustafa veya Küçük Şeyh Bulgur zade Ağa Medresesinin Kütüphane olarak kullanılan Hicri 1239 tarihli Necip Efendi Kütüphanesi ve çevresinde yeni oluşturulan yapılarda Burdur Müzesi insanlığın ve bilim dünyasının hizmetine açılmıştır. Zengin bir arkeolojik potansiyele sahip olan ilimiz kısa bir zaman içerisinde Müzesini geliştirerek ülkemizdeki sayılı müzeler içerisinde belli bir yere gelmiş olmasına rağmen, yerleşim yeri ve sergileme imkanının yetersizliği görülmüş ve 1992 yılında müzenin batı kısmı kamulaştırılarak müzeye dahil edilen alan ile genişleyen müze günün gereksinimine uygun olarak yeni teşhir salonları ve eski eser depoları yapımına 9 Haziran 2001'de Kültür Bakanı Sayın İstemihan TALAY tarafından temeli atılarak başlanmış ve 6 yıl süren revizyon çalışmaları sonunda dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Atilla KOÇ tarafından 7 Temmuz 2006 tarihinde kapılarını ziyaretçi ve bilim dünyasına açmıştır.