Halk Müziği, Geleneksel Oyunlar ve Müzik Aletleri
Burdur'da en ağırından, en hızlısına zeybek türleri, oyun havaları ve oyunlar dikkat çeker. Burdur'da türkülerle oyunlar iç içedir. Her türkünün, her havanın bir oyunu vardır. Bunun en özgün örneği Teke Yöresi türküleri ve oyunlarıdır. Teke havasının çoğunluğu oyunludur. Yörenin en tipik oyunu zeybektir.
Halk Müziği
Burdur halk müziğinde Ege Bölgesi özellikleri ağır basmaktadır. Teke havaları yörede geniş bir alan meydana getirmektedir.
Ünlü Türküler: Burdur'un köylerinde Yakımlar, Düğün Havaları, Eşkiya Havaları, Avşar Beyleri, Uygulamalı Havalar (varyantlar) ve Teke Havaları çalınır, söylenir.
Hikayeleri bugün de dilden dile dolaşan ünlü türkülerin sayısı oldukça fazladır.
Ali Bey Türküsü: .
Ali Bey’im taştan çıktı parladı,
Sakalı yok, bıyığı terledi.
Yavuklusu karşı çıktı ağladı,
Gitti gençlik, der der ağlar Genç Ali.
Ali Bey’im de koya koymuş fesini,
Yüksek kayalarda duydum sesini,
Gelinlerin de nesini tutsun nesini,
Ali Bey’im der der ağlar anası.
Kemerli Gaz Amad:
Gaz Amad da derler adıma,
Çok düşen oldu ardıma,
Beş yüz gatar fişeklik kuşandım,
Nazlı da yaren derdine,
Aman da Gaz Amad olmayaydın sen.
Şu Çavdır'ın Hanları:
Aman parıldıyor camları,
Haydi parıldıyor camları.
Kör olası Feridun Bey,
Aman nasıl kıydın canları,
Haydi nasıl kıydın canları.
N’olacak Ali Beyim N’olacak,
Bir seninle mapuslar mı dolacak,
Alıverin filintamı oymadan,
Öldürdüler gençliğime doymadan.
Yakımlar: Çoğu kez kimlikleri bilinmeyenlerce söylenir. Kaza, su baskını, öldürme, anasız-babasız kalma, zorla evlendirme, kız kaçırma, kızın sevdiğine kaçması, oğlanın sevdiğinin başkasına kaçması, sıla ve askere gitme gibi olaylar üstüne yapılan ezgilerdir.
Denizin dibinde Hatçam demirden evler,
Ak gerdanın altında da çiftedir benler,
O kınalı parmaklarda o beyaz eller,
Yolcuyum yolumdan eğleme dilber.
Ovalara duman çökmüş görmedin mi?
Akız kendi saçını örmedin mi?
Alçaklara karlar yağmış, yükseklere buz,
Gel sarılalım yatalım ince belli kız.
Dalga, dalga, dalga, dalga dalgalanıyor.
Hatçeyi görenler sevdalanıyor.
Düğün Havaları: Yörede çokça rastlanan gelin okşama, gelin alma, gelin karşılama, kına havaları bu türdendir.
Eşkiya Havaları: Eski yıllarda şakilik, zaptiye ve öldürme olaylarını konu alan havalardır.
Avşar Beyleri: Gurbet havalarının şahı tarihsel bir yiğitliği, heybetliliği, aşkı ve güzelliği geçmiş asrın derinliklerinden tüm tazeliği ile günümüze kadar getiren, duygulandıran bir ezgidir. Bunlar uzun hava türü olup, Avşar Beyleri üzerine yakılmıştır. Acıpayam ve çevre köyleri ile tüm Burdur köylerinde söylenir. Avşar düzeni ile özel çırpma (tezene) mızrapla çalınıp söylenmektedir.
Adını da sevdiğim Avşar Beyleri,
Size de bir vezirlik yakışıp duru,
Topla dizgini, tanı kendini,
Karşıda düşmanların bakışıp duru.
Kar mı yağmış şu Avşarın dizine,
Sızılar mı inmiş kır atımın dizine,
Selam söyleyin Avşar Bey’in kızına,
Kendi güler, beni cığlatıp duru.
Oyun Havaları: Teke oyunları ağır ve kıvrak zeybekler, kırık havalar, uygulamalı oyun havaları ve teke oyunlarının tümüdür. Kırık ve teke havalarını kadınlar güzel oynar. Oynadıkları Teke Zortlatması, Tepsi , Tencere Kapağı, Leğen, Darı ve Dümbelek gibi sazlarla çalınıyorsa buna "DIMIDAM" denir.
Gurbet Havaları: Ölçüsüz ve özgür dizinde, ağıt duygusu uyandıran ezgilerdir. Genellikle Teke Oyunları ve Teke Zortlatmalarından önce çalınır. Ali Bey, Güllük Dağı, Sürmelim, Gurbet; Yol Havası, Haydülen, Ümmü bu havalara örnek gösterilebilir. Burdur ve Teke yöresinin müzik folklorunda karakteristik bir yeri olan Gurbet Havaları, yöre halkının çeşitli sosyal olaylara karşı fazla duyarlılığını ortaya koymaktadır. Eğer olaylar, aşkı, yiğitliği, ayrılığı ve ölümü dile getiriyorsa, yakımlar, yaslar zamanın akışı içinde dilden dile, kulaktan kulağa türküleşiverir.
Güllük Dağı: Asırlar öncesinin millet birliğini, yurt bütünlüğü ve sevgisini, geçmişin temiz duygularını dile getiren bu ezgi, gurbet havalarımızın klasik türlerinden biridir.
Güllük dağındadır bizim yurdumuz,
Bir dağılır, bir toplanır ordumuz,
Bir orduya bedel gelir dördümüz,
Arkam Allah, kalem sensin Bey Dağı,
Seyre geldim Güllük Dağı, Bey Dağı.
Boğaz Havası ve Boğaz: İlkel bir müzik türüdür. Aziziye Köyü'nde boğaz çalan çocuklara rastlanmaktadır. Boğaz, başparmakla bastırılarak gırtlaktan kaval sesine benzer bir ses çıkarılmasıdır.
Boğazın bağlama ile çalınan biçimine de boğaz havası denir. Tezene, (mızrap) kullanılmaz. Belirli bir perde aralığına dikey parmak vuruşlarıyla çalınır. Bu çalış biçimi daha çok gurbet havaları ve teke zortlatmalarında görülür.
Teke Havaları: Burdur yöresinde teke türküsü çalınıp söylenmeyen, oynanmayan bir düğün, bir toplantı düşünülemez. Teke havalarını oyunlardan ayırmak imkansızdır.
Kent merkezinde de yakımlar, düğün türküleri, düğünlerde çalgı eşliğinde kadınların teker teker oynadıkları kadın oyun havaları, ziyaret türküleri, güzellemeler, teke türküleri çalınıp söylenir. Teke türkülerinin kentte de ayrı bir önemi vardır.
Teke Zortlatması: Oynak bir müziktir. Müziğin kıvraklığı, oyunun kıvraklığının önüne geçer. Köylü-kentli, kadın-erkek, herkes oynar. Çalım ve edayla zıplayarak, çökerek, dönerek oynanır. Bu hareketler, bir tekenin zıplama ve hoplamasını andırır. Oynanan yer sertse topuklarda oyuna değişik bir ses katar. Sipsi ve cura oyunlara eşlik eden sazlardır.
Halk Oyunları
Teke Zeybeği: (Tek Zeybek-Sarı Zeybek-Haymanalı)
Meydanlarda davul zurna eşliğinde oynanır. Teke Zortlatması'nın ağırıdır. Ancak ondan ayrı bir oyun biçimidir. Kol ve ayak hareketlerinin uyumu ile güzel figürler oluşturulur.
Kabaardıç: İki vuruşlu kırık hava türünde bir oyundur. Kollardan çok ayak, özellikle topuk hareketleri egemen ve önemlidir. Tüm köylerde oynanır.
Ağır Zeybekler: Köylerde yörenin ya da komşu illerin uygulamalı ağır zeybekleri oynanır. Al yazma, Gölhisar, Tefenni Zeybekleri ve Kaz Ahmet Zeybeği bunlara örnek gösterilebilir.
Serenler Zeybeği: Serenler Zeybeği, Burdur zeybeği anlamına gelmektedir. Kıvrak ve özel figürlerle oynanır. Yere çift diz vuruş hiçbir yörenin zeybeğinde yoktur. Teke havaları gibi Serenler zeybeği de Burdur'un köylerinde oynanmaktadır.
Bucak Serenleri: Davul zurna ile çalınır. Serenler zeybeği ile Bucak Serenleri arasında müzik yönünden ayrılıklar vardır. Ancak, oyun açısından hiçbir ayrılık görülmez. Serenler zeybeği özel tezene vuruşu, başparmak boğması ve çift dizili figürle zeybeklerin en değişiğidir.
Serenlerin dışında da Alyazma Zeybeği, Çiftlik Zeybeği, Avşar Zeybeği ve Kazım Zeybeği gibi kıvrak zeybek türleri vardır.
Avşar Zeybeği ile Kazım Zeybeği türünde olanlara Kesinti Zeybeği de denmektedir. Kesinti, hüzünlü havaların sonuna yapılan eklerdir.
TEK OYUN ÖRNEKLERİ
Isparta-Burdur Bölgesi'nde kadın Tek Oyunlarına çeşitli adlar verilmektedir. Ufak oyun, Zenne oyunu, Kırık oyun gibi.
Kız Havası, Ufak Hava, Kız Oynatma Havası, Kıvrak oyunları da hep tek kadın oyunlarıdır.
Dımıdan: Burdur yöresinde tek oyunlarda kadınların leğen döğmesi (İleğen denmektedir, Def olsa dahi) vazgeçilmez bir gelenektir.
Tefenni bölgesinde leğen havalarına “dımıdan” havası denmektedir. Aynı zamanda Teke havalarına da dendiği söylenir. Genellikle leğen döğerek oynanan kadın havalarına Dımıdan dendiği kabul edilir. Çünkü burada saz yoktur. Kadınlar kendileri melodiler söylerler.
Çalgılar
Yöre halk müziğinde kullanılan çalgılar; davul, zurna, sipsi, saz, ud, cümbüş, keman, darbuka, dümbek, tek, kaşık, boğaz, kabak kemane, zil, ruzba, çifte, klarnet, gırnata, gayda, kemence, bağlama, cura, cura bağlama.
Köylerin tümünde davul-zurna, bir bölümünde bozuk, bağlama, Tefenni, Yeşilova, Çavdır, Dirmil ve Kozağaç'ta da üç telli cura çalınır.
Sipsi: Yöreye özgü ilkel bir tek nefesli sazdır. Kelime anlamı "küçük" tür. Kurşun kalem boyunda tek ya da yan yana bağlanarak çiftlisi de çalınır. Çiftli de sipsinin biri dem tutar. Öbürü hava çalar. Dirmil'in, Bucak'ın bazı köyleri ile Çamköy ve Gölhisar çevresi köylerinin sazıdır. Özellikle gurbet ve Teke oyun havaları sipsi ile çalınır.
Kabak Saz ve Kabak Kemane: Yörenin ilkel sazlarındandır. Ayrıca çoban kavalı ve kartal kanadı kemiğinden yapılma çoban düdükleri, sipsi gibi Teke havalarının sazlarıdır.
Gezenleme (Gezenneme): Bağlamaya düzen verildikten sonra, türkü ya da oyun havasına geçmeden önce, bir süre perdeler arasında serbestçe kulağa hoş gelen ses dizileri sıralanmaktadır. Gezenleme, sade çifteleme ve çırpma tezene ile (mızrap) yapılır.
Kentte, türküler ve oyun havaları genellikle bağlamayla çalınır.